1948 yılında liman inşaatında kullanılmak üzere taş ocağı olarak başladıkları yerde bir dinamit ateşlenmesi sonucu bulunmuştur.
Birbirinden güzel binlerce sarkıt ve dikitlerle süslü bu mağara hemen koruma altına alınıp mağara hakkında araştırmalara başlanmıştır ve turizme açılmıştır.
Damlataş Mağarası, Türkiye’nin turizme açılan ilk mağarasıdır.
Mağaranın kapısından içeri girince 50 m uzunluğunda bir geçit, 13–14 m çapında ve 15 m yüksekliğinde silindirik bir boşluk, ayrıca 15000 senede oluşmuş sütunlar vardır.
Mağaranın iki katlı olan boşluğu 2500 m³ hava ihtiva etmektedir Mağaranın içindeki ısı yaz-kış 22 °C’dir. Nem %95, sabit basınç 760mm’dir.
Mağaranın havasında yüzde 71 azot, yüzde 20,5 oksijen, onbinde 2,5 karbondioksit ve bir miktar radyoaktivite ile iyonlar bulunmaktadır.
Mağaranın ortamında bulunan normalden 8-10 misli fazla karbondioksit ve yüksek oranda nem gibi özelliklerinden dolayı astım hastalığına iyi gelmesinin tespit edilmesinden sonra mağara, astım hastaları tarafından özellikle ziyaret edilen bir yer haline gelmiştir.
Günde 4 saat olmak üzere 21 gün şifa amacıyla mağarada kalan astım hastası sayısı 2014 yılında yaklaşık 4 bin kişi olmuştur.
Alanya’ya tedavi için gelen hastaların, öncelikle bir doktordan mağaraya girmesinde bir sakınca olmadığına dair rapor alarak, mağaranın ilgili memuruna baş vurması gerekmektedir.